31 Temmuz 2014 Perşembe

Atatürk'ün Manevi Hayatı...

ATATÜRK'ÜN MANEVİ HAYATIYLA İLGİLİ BİLİNMEYENLER

'Mustafa Kemal Atatürk'ün Manevi Dünyası' adlı çıkacak olan yeni kitapta, Atatürk'ün bilinmeyen yönleri kaleme alındı. Atatürk’ün aile ve manevi hayatıyla ilgili araştırmalarda bulunan Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Ali Güler, "Mustafa Kemal Atatürk’ün Manevi Dünyası” başlıklı yeni bir çalışmaya imza atmaya hazırlanıyor.

Dine bakışı ve manevi hayatıyla ilgili bilinmeyenleri

Güler’in binlerce anı ve belgeyi tarayarak kaleme aldığı çalışmasında, Atatürk’ün dine bakışı ve manevi hayatıyla ilgili bugüne kadar bilinmeyen detaylar yer alıyor. Güler, çalışma için “İnsan Atatürk’ü, halkımıza doğru şekilde anlatmak, büyük kurtarıcının milletin değerleriyle barışık olduğunu, manevi dünyasında bazı kesimlerin iddia ettiği gibi dine karşı bir tutum içinde olmadığını ortaya koymak istedim" dedi.

"Bazı çevreler Atatürk'ü dinsiz göstermeye çalışıyor"

Yakında yayınlanacak çalışmanın detaylarını paylaşan Güler; bazı çevrelerin Atatürk’ü dinsiz göstermeye çalıştığını belirterek; “Atatürk’e ait 19-14 Fihrist Numaralı Not Defteri’nde ‘10 Mart’ta Hafıza Kur’an okuttum, 15 Mart’ta Hafıza okuttuk, 20 Mart’ta Hafız Kur’an okudu’ ifadeleri yer almaktadır” dedi.

“Yasin suresi’ni okurum”

Güler’in çalışmasında Ata’nın manevi hayatı hakkında öne çıkan konular; "Yrd. Doç. Güler’in çalışmasında Atatürk’ün dikkatini en fazla çeken surelerin başında, Yasin Suresi geldiği, 22 Mayıs 1926’da Bursa Türk Ocağı’nı ziyaret eden Atatürk’ün ağzından şöyle aktarılıyor: Kur’an’da çok büyük hikmetler ve düsturlar vardır. Hele Yasin Suresi ne şahane yazılmıştır. Ben Kur’an okumak istediğimde çok defa Yasin Suresi’ni okurum.

"Kadir gecesi oruç tutardı"

Atatürk’ün Ramazan ayına verdiği önem ise kız kardeşi Makbule Hanım’ın şu şekilde anlatılıyor: “...Her Ramazanın bir günü ve ekseriyetle Kadir Gecesi bana iftara gelirdi. O gün imkân bulabilirse, oruç tutardı. İftar sofrasını eski tarzda isterdi. Oruçlu olduğu zaman iftara başlarken dua ederdi. Kur’an dinlemeyi sever, Kur’an yüksek sesle ancak makama aşina olanlar ve güzel sesliler okumalı derdi. Annemin ölümünden sonra ruhuna hatim okutmak istemiştim. Bu arzumu kendisine söylediğim zaman ‘bana, çok iyi edersin. Benim için de okut’ demişti.

"Cebinde mercekli Kur'an taşırdı"

Yrd. Doç Güler, Atatürk’ün cebinde taşıdığı mercekli Kur’an-ı Kerim’in detayları hakkında şu bilgileri veriyor: Atatürk’ün üzerinde, göğsünün üzerindeki cebinde küçük bir Kur’anı Kerim taşıdığını biliyoruz. Daha sonra Manevi Kızı Rukiye Erkin’e hediye ettiği bu Kur’anı Kerim; 1980 yılında Rukiye Erkin tarafından Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne bağışlanmıştır. Ön tarafında bir mercek bulunan gümüş mahfaza içindeki Küçük Kur’anı Kerim, 3.5 cm. uzunluğunda, 2.8 cm. genişliğinde, 1 cm. yüksekliğindedir. Kur’an’ın kapağı yaldız süslüdür. Gümüşten yapılmış mahfazası üzerinde bezemeler vardır. Gümüş kutunun içindeyken bile hangi sayfası açıksa gümüş kapaktaki mercek yardımıyla rahatlıkla okunabilmektedir.

"Kur'an okunurken ağlardı"

Prof. Dr.Ethem Atnur (Tarihçi) “Hafız Yaşar’ın özel el yazımı anılarında Atatürk’ün Kur’an okunurken birçok kereler ağladığı yazılıdır. Gazi, her yıl Çanakkale Savaşları’nın yıldönümünde hafızlarını şehitliğe göndererek Kur’an okutuyordu. Annesi Zübeyde Hanım, koyu denecek kadar dindar bir kadın ve aynı zamanda hafızdı. Böyle bir aile içinde Yasin okumayı öğrendi. Mustafa Kemal Paşa, İslam coğrafyasındaki en önemli Kur’an tefsirini Elmalılı’ya yaptıran kişidir. Fahrettin Altay Paşa, Atatürk’ün ölüm anında Kelime-i Şehadet getirdiğini söylüyor. Şunu çok net biliyoruz ki; Atatürk, bazı kesimlerin iddia ettiği gibi dinsiz değildi. Laikliği savunması, içki içmesi, çağdaşlığı rehber edinmesi onu dinsiz kılmaz. Gazi için hilafet yanlısı veya 5 vakit namazında olan dindar biri de diyemeyiz. Allah inancını içinde yaşayan, Reklâm yapmayan bir liderdi.”

"Çanakkale şehitleri için özel mevlit"

Sinan Meydan (Tarihçi-Atatürk Araştırmacısı) “Atatürk’ün Yasin okuduğu, Çanakkale Şehitleri için özel olarak her yıl mevlit okuttuğu, özellikle hafızlara Ramazan aylarında dualar okuttuğu tarihi vesikalarda yer almaktadır. 60-70 yıldır maalesef bunun tersine propaganda yapılmaya çalışılmış bazı kesimler tarafından Atatürk dinsiz, din düşmanı gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Atatürk’ün not defterlerinde ve hafızının notlarında bunlar yazılıdır. Manevi kızlarından Nebile Hanım’ın Ata’ya özel olarak ezan okuduğu da tarihi kaynaklarda mevcuttur. Ancak sofu, dindar değildir. Allah inancı ve Müslüman olduğu açıktır.”