28 Haziran 2012 Perşembe

Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?

"İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helak eder misin, Allah'ım?" (1)

Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı? Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı !
(Yâ Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşere mi kaldı yoksa çaresiz insanların kurtulması !)

Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun! " Yandık!" diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun !
(Nur istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun! " Yandık!" diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun !)

Esmezse eğer bir ezelî nefha, yakında, Yâ Rab, o cehennemle bu tûfân arasında,
(Esmezse eğer bir ezelî esinti, yakında, Yâ Rab, o cehennemle bu tufan arasında,)

Toprak kesilip, kum kesilip âlem-i İslâm; Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnâm !
(Toprak kesilip, kum kesilip İslam âlemi; Hep fışkıracak yerlerin altındaki putlar!)

Bîzâr edecek, korkuyorum, Cedd-i Hüseyn´i. En sonra, salîb ormanı görmek Harameyn´i !..
(Korkarım Cedd-i Hüseyin'i (2) incitecektir Sonunda, haç ormanı görmek Harameyn'i. !..(3))

Bin üç yüz otuz beş senedir, arz-ı Hicâz´ın Âteşli muhîtindeki sûzişli niyâzın,
(Bin üç yüz otuz beş senedir, Hicaz toprağının Ateşli çevresindeki yanık yakarışın,)

Emvâcı hurûş-âver olurken melekûta;, Çan sesleri boğsun da, gömülsün mü sükûta?
(Dalgaları taşıp çıkarken melekler âlemine; Çan sesleri boğsun da, gömülsün mü sessizliğe?)

Sönsün de, İlâhî, şu yanan me,s´al-i vahdet, Teslîs ile çöksün mü bütün âleme zulmet?
(Sönsün de, Allah'ım, şu yanan birlik meş'alesi, Teslis (4) ile çöksün mü bütün âleme karanlık?)

Üç yüz bu kadar milyonu canlandıran îman Olsun mu beş on sersemin ilhâdına kurban?
(Üç yüz bu kadar milyonu canlandıran iman, Olsun mu beş on sersemin dinsizliğine kurban?)

Enfâs-ı habîsiyle beş on rûh-i leîmin, Solsun mu o parlak yüzü Kur´ân-ı Hakîm´in?
(Kötü nefesiyle beş on ruh-i leimin, Solsun mu o parlak yüzü hikmetli Kur'an'ın?)

İslâm ayak altında sürünsün mü nihâyet? Yâ Rab, bu ne hüsrandır, İlâhî, bu ne zillet?
(İslâm ayak altında sürünsün mü sonunda? Yâ Rab, bu ne büyük acıdır,)

Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede ma´nâ? Zâlimleri adlin, hani, öldürmedi hâlâ !
(Mazlumu nedir ezmede, ezdirmede mânâ? Hani adaletin zalimleri öldürmedi hâlâ !)

Cânî geziyor dipdiri... Can vermede ma´sûm! Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm´
(Katil geziyor dipdiri... Suçsuz can vermektedir! Suç başkasmındır da niçin başkası mahkûm edilir?)

Lâ yüs´el´e binlerce suâl olsa da kurban; İnsan bu muammâlara dehşetle nigeh-ban !
("Lâ-yüs'el" (5) emrine binlerce soru olsa da kurban, Bütün bu bilmecelere dehşetle bakmakta insan.)

Eyvâh! Beş on kâfirin îmânına kandık; Bir uykuya daldık ki: Cehennemde uyandık !
(Eyvah! Beş on kâfirin inancına kandık; Bir uykuya daldık ki: Cehennemde uyandık !)

Mâdâm ki, ey adl-i İlâhî, yakacaktın... Yaksaydın a mel´unları... Tuttun bizi yaktın !
(Madem ki, ey İlâhî adalet, yakacaktın.. Yaksaydın a lânetlileri... Tuttun bizi yaktın !)

Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi: Binlerce cevâmi´ yıkılıp hâke serildi !
(Küfrün o alçak elleri ayetlerini sildi: Binlerce cami yıkılıp toprağa serildi !)

Kalmışsa eğer bir iki ma´bed, o da mürted: Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed !
(Kalmışsa eğer bir iki mabet, o da din değiştirdi: Göğsündeki haç, küfrünün sağlam delili !)

Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar, Bir giryede bin âilenin mâtemi çağlar !
(Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar, Bir göz yaşında bin ailenin matemi çağlar !)

En kanlı şenâ´atle kovulmuş vatanından, Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan !
(En kanlı vahşilikle kovulmuş vatanından, Milyonlarca hayatın yüreğinden gidiyor kan !)

İslâm´ı elinden tutacak kaldıracak yok... Nâ-hak yere feryâd ediyor. Âcize hak yok !
(İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok... Boş yere feryat ediyor: Güçsüze hak yok !)

Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhî? Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i İlâhî !
(Yetmez mi başımıza gelen bunca felaket? Ağzım kurusun... Yok musun ey İlâhî Adalet !)

(1) A 'râf suresi 155. ayetin bir kısmı.
(2) Cedd-i Hüseyn: Hz. Muhammed (s.a.v.) kastedilmektedir.
(3) Harameyn: Kabe'nin bulunduğu Mekke ve Hz. Peygamber'in kabrinin bulunduğu Medine şehirleri.
(4) Teslis: Üçleme. Hıristiyanlığın, Allah'ın Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olmak üzere üç kişiliği bulunduğu şeklindeki birlik fikrini yok eden temel inancı.
(5) Lâ-yüs'el: Enbiyâ Suresinin 23. ayetine işaret edilmektedir.